gevelemek

gevelemek
-i
1. (因没牙)抿着嘴嚼
2. 转́ 含糊其辞地说, 嘟哝: Ağzında geveleme de gerçeği olduğu gibi söyle. 别这么含糊其词, 你还是实话实说吧!Gevelemesinin sebebi meğer kapı yapmakmış. 他支支唔唔原来是在兜圈子。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • gevelemek — i 1) Bir şeyi çiğnemeden ağız içinde evirip çevirmek Kirli suratlı üç çocuk, ellerindeki birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar. H. R. Gürpınar 2) mec. Bir sözü tam olarak ve açıkça söylememek Saatlerce asıl maksadımı ağzımın içinde gevelemekle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevelemek — ağızda çiğneme biçimi …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sözü ağzında gevelemek — lafı ağzında gevelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evelemek gevelemek — i Bir sözü tam söylememek, ağzının içinde mırıldanmak, evelemek develemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafı ağzında gevelemek — söylemek isteğini söyleyememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzında gevelemek — (bir şeyi) açıkça söylememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kewmek — gevelemek, gevmek; gevşetmek II,16; III, 288 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eveleme geveleme — is. Evelemek gevelemek işi, eveleme develeme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evelemek develemek — i Eveleme gevelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geveleme — is. Gevelemek işi Bu çeşit bunak gevelemeleri yaşlı dostlar çevresinde hoş görülebilir. H. Taner Birleşik Sözler eveleme geveleme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”